ARSIMA'nın Denizleri keşfi

Yelkenli ile engin denizlerde yaptığımız arayışların resimli ve yorumlu tecrübelerini bu blog aracılığı ile yelkencilerle paylaşıyor, Onların da paylaşımlarını okumak istiyoruz..

15 Ocak 2010 Cuma

ARSİMA MAKYAJ TAZELEDİ

Ve makyajının ardından suya indi..



13 Ocak 2010 Çarşamba

ARSİMA VE YOSUN

Arsima'nın karadaki halleri ;

Bizim utangaç kız karada ;
Oooo yanına kim gelmiş ?
Dünya'yı iki kere dolaşmış ablasıyla , kimbilir
aralarında neler konuşuyorlar . Arsima Dünya'yı
dolaşırken nelerle karşılaşacağını soruyordur
belkide , kimbilir !!!!!

Dünya denizleri onu çok yormuş ,
ama gururlu

eh artık onunda biraz bakıma ihtiyacı var

bizim kız yeni yüzünü göstermeye başladı


makyaj ona yaramış


az kaldı kızım sabırsızlanma.!!!


güvertedeki tikleride silince denizdeyiz


6 Ocak 2010 Çarşamba

ARSİMA’yı daha güzel bir kız yapmak için Pendik Marina’da karaya aldık.


4 Ocak 2010’da ARSİMA’yı dış borda ve zehirli boyasını yenilemek , güverte üstü TİK’lerini zımparalamak için karaya aldık.Yaklaşık 7-8 günde bu işleri bitirmeyi planlıyoruz.

Tekne sudan çıkınca daha 6 aydır suda olmasına rağmen bir miktar kekamoz yapmaya başladığını gördük. Bu kadar kısa sürede kekamoz başlamasının Pendik limanının organik kirliliğinin yüksek olması veya tam tersi bu limanın deniz otobüsleri , feribotlar , balıkçı tekneleri ile çok işlek bir liman olması ve bu nedenle de liman içinde oksijen fazlalığından kekamoz üremesini artırmış olabileceğini anlayamadık. Karaya alınca ilk iş , daha yere bile koymadan basınçlı su ile tüm gövdeyi yıkayıp teknemizi kekamozlardan arındırdık.

Borda boyası yine aynı renk (oyster white) İnternational marka , zehirliyi ise bu defa yelkenler ve fleto renkleri ile daha uyumlu olsun diye Tekno Marin’den Light Gren olarak seçtik ve daha uzun süre tekneyi korusun diye de astar + 3 kat olarak uygulayacağız.


Tekenenin Ekim başında İstanbul’a gelmesinden sonra bu ilk hafta sonumuz teknesiz , bakalım ne yapacağız?

Bu manzarayı görünce, Buzhanenin solunda bulunan
Eski Sinop tersanesindeki, teknelerin karaya
halatlar ve yağlı kalaslar üzerinde kaydırılarak
"Yisa!, Yisa! nidalarıyla çekildiği 'ırgat' ları hatırladım..
Hey gidi hey!..

BÜYÜKADA KENT MÜZESİ AÇILIŞI


Muammer Kaptan yola çıkmadan önce son
kotrolleri yapıyor. Misal, Tepe lambalarını açıyor

2009 Aralık ayının son Cumartesi akşamı, Büyükada' da 'Adalar Kent Müzesi'nin açılışı vardı.
Adalıların, Taşmektep adıyla bildikleri, son derece otantik mimarisine rağmen zaman içinde kullanım dışı kalması nedeniyle virane haline gelmiş ilkokulu, Adalar Vakfı gönüllülerinin meşakkatli bir süreç sonunda İstanbul 2010 Projesi ile entegre ederek son derece umutvar bir müzeye dönüştürme çabalarının önemli bir aşaması daha geçilmiş, hem bu geçiş hem de yeniyıl dört adada aynı anda samimi bir sıcak şarap partisi ile kutlanıyordu.